16 Ağustos 2012 Perşembe




Sevgili Şey ..

Her şeyim,
Her şeysin, Her şey..
Her şeyimsin,
Her şeyisin, Her şeyin..


Emrullah Alp



17 Nisan 2012 Salı

Yine Gel..

Kokunu sür göğsüne.. 
Siyah giyin yine.. Yada beyaz çiçekli olanlardan ince.
Pencereyi aralık bırak çok toplama etrafı.
Renk dökme yerlere kahverengi yeter.
kahve koksun her yer.
Ocakta bir dem.
ve kapıda aralıkta kocaman esmer eller.içeri giren.
Sen gül dik yüzünün saksılarına yeniden.
Yağmurlar güzeldir göz bulutlarından.
ve ne giderse gitsin insana daha kötü bir şey yok umutlarından...

ve üç nokta ile başlanmaktadır..



Öncelikle yaralarına bastığım için Canıma değsin diyemeyecek kadar değerlisin Can sahibinde. kim olduğunu bile bilmiyorum. 
yerini bilsem gider konuşur " burası daha önce birisine ayrılmıştı,ayrıldık,ayrılınız buradan"derdim.
bu değil benim derdim.

kaygılarını taşıyorum.
 ve sen gibi yaşıyorum.
sana benziyor demek değil bu.
kaygılarından bahsediyorum.
yaşlanıyorum.
taşlanıyorum da " yinede gitme diye susuyorum".

Benim canım sıkılmıyor mu sıktığın da boğazımı "kaybol" dediğinde.
kaybolma iksiri içiyorum geceleri. 
sabahları unutuyorum iksir sayesinde. 
günaydın oluyorum sana.
Gitme diye benden,bende senleşiyorum.
 oysa sürekli gitme korkusu bırakıyorsun .
"Bırakıyorlar"/ diye gidiyorsun.

Gitme diye bırakmam gereken Gideceğim korkusunu bile bırakıyorum,
bıraktığım bir kaç beylik laflarda.

Anlamıyorsun değilsin.
Anlıyorsun değilsin.

ben de bazen x'e basmak istiyorum bazen z'ye.. olmaz yapma diyorum.
dokunsam dokundun diye gidersin.
gelsem gitmelisin" ile geri dönüş bileti kesiliyor.
önüm kesiliyor.
nefesim kesiliyor da.
şiire söz saklıyorum diyorum.


" Hem herkes üşür. hem her yerde ısınmaz el.."
tişörtünden içerisi . derken bahsedilen " çiçekçiye gidip büyük bir saksı al içine toprak koy, dışarıdan topla güneşe yakın cama yakın rüzgara ırak soğuya ırak olsun biraz su sabahları en erken yada gece." demektir.
başımı vurmalıyım kaleme..
ağırlaşmalıyım.




16 Nisan 2012 Pazartesi

Bazen Aşk Gider..





Bazen Aşk gider..
Tadın gider..
Susarsın,
Oturup bir duvara yaslarken sırtını.
yapma dediğin,
zincire vurduğun
Engel olduğun Elin gider.


Bazen Aşk gider..
Adın gider,
yalnızlık yeni kimliğin olur.
yeni izler eski gözlerinde nasıl durur..?

Bazen Aşk gider,
Arkasında götürür..
yaşadığını sandığın beden ölüdür.
Bazen Aşk Öldürür..






İçimden Hiç'ime..


Yaslayıp Dirseklerimi Saçlarım kaşlarımın üstünde vapur savruluyor.

Başımda martıların ağzına gitmek için atılan ekmek parçacıkları

halim olsa dağıtıp taneleri hatta belki tarayarak kaldırırdım Başımı..

Bense içine düşmek istiyorum şimdi suyun.

Yüzme bilmemek ne güzel duruyor yüzümde.

Yakışırdı bana Boğularak ölmek,Yakışıklı ölürdüm ve ıslak..

Hem belki Dudağımı öperdin; hani kavga etmiştik ben kırmıştım

elimde ki bardağı içinde yeni aldığımız soğuk vişne suyumuz,

sen elime batan camları temizlerken öpmüştün beni,

Elimden Cam çıkmıştı o zaman..

Şimdi yine öpersen Beni kim bilir belki içimden can çıkar..







Kış Soba



Gündüz çektiklerine gece bir kaç anlam daha katar.
Üşürsün o an,kaldırımda gölgen yatar
Sokak lambası gözlerinin içine bakar,
Annem kızmıştır şimdi yaptıklarıma,
Eskiden eskiyen ayakkabılarımdı sadece
şimdi yenilerini de yakar ..









Sen


Belki tüm şarkıların yazarı olmanın büyüklüğü
Kapatır üstümü,üşüdüğümde.
Anlamlaşır;
Mum alevinin karşısında güneşin aciz sönüklüğü.